Tüm Köy Sen Bursa Şubesi, zeytinlik alanları tehdit eden maden yasası değişikliğine karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Tüm Köy Sen temsilcisi Mehmet Eker, söz konusu yasa değişikliğinin zeytin üreticisini yok saydığını ve milyonlarca insanın geçim kaynağını tehlikeye attığını belirtti.
1939 yılında yürürlüğe giren 3573 sayılı Zeytinlikleri Koruma Yasası’nda yapılması planlanan değişikliklerin geri dönülmez sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Eker, “Zeytin ağacı, meyvesi ve yağıyla kömürden değerlidir. Bu yasa geçerse, biz üreticiler işimizi yapamaz, geçimimizi sürdüremez hale geliriz” dedi.
“KAMU YARARI HALKTIR, MADEN ŞİRKETLERİ DEĞİL”
Eker, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının "kamu yararı" gerekçesiyle meşrulaştırılamayacağını belirtti. Maden şirketlerinin kamu değil, kar amacı güden özel kuruluşlar olduğunu vurgulayan Eker, “Kamu halktır. Biz üreticileriz, milyonlarız. Hiçbir yasa maddesi bu gerçeği değiştiremez” ifadelerini kullandı.
Danıştay kararlarını hatırlatan Eker, yüksek mahkemelerin daha önce benzer davalarda zeytinliklerin korunması gerektiğine hükmettiğini söyledi. Ayrıca Eker, “Tapulu arazilerimize el koymak, kamu yararı değil mülkiyet gaspıdır. Zeytin üreticisini hiçe sayan bu düzenleme açıkça halk düşmanlığıdır” dedi.
“ZEYTİNLİĞE SİYANÜR, HALKA SUSUZLUK”
Açıklamasında madencilik faaliyetlerinin çevreye vereceği zarara da değinen Eker, özellikle içme ve tarımsal sulama kaynaklarının tehdit altında olduğunu söyledi. Eker, İznik ve Uluabat gölleri başta olmak üzere Bursa’nın içme suyunu karşılayan iki büyük göletin siyanür ve ağır metallerle kirlenme riski taşıdığına dikkat çekerek, “Kirlenirse ne yaparız? Bursa’yı da mı taşıyalım?” diyerek yetkililere seslendi.
“ZEYTİNYAĞI ANNE SÜTÜNE EN YAKIN SIVIDIR”
Zeytinyağının hem besin değeri hem de sağlık açısından taşıdığı önemi vurgulayan Eker, “Lösemi hastalarının tedavisinde yemeklerinde kullanılmasına izin verilen tek yağ zeytinyağıdır. Akademisyenler, zeytinyağının anne sütüne en yakın sıvı olduğunu söylüyor” dedi. Ardından Eker, Türkiye ve dünyanın temiz enerjiye yöneldiği bir dönemde kömür için zeytinliklerin feda edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
“BU YASA GEÇERSE YALNIZCA ZEYTİN DEĞİL, ADALET DE YOK OLUR”
Sözlerini sert bir dille sürdüren Eker, yasa değişikliğinin ardından Türkiye’nin dört bir yanında ormanların, yaylaların, meraların özel şirketlerin mülkü haline geleceğini ifade etti. Son olarak Eker, “Her şey kirlendiğinde, doğa yok olduğunda geri getirecek adaletin kaç para edeceğini soruyorum. Su yoksa hayat yok, toprak yoksa gıda yok, doğa yoksa hiçbir şey yok” dedi.
