Uludağ Üniversitesi’nde okuyan genç kadınlar tarafından yapılan açıklama şöyle;
Uludağ Üniversitesi yönetimi, Kadın Çalışmaları Topluluğu açılmasına senelerdir çeşitli engellemeler koyarak fiili bir yasak ilan etmişti. Geçtiğimiz sene iktidarın “Aile Yılı” ilanıyla birlikte üniversitede “Kadın ve Aile Çalışmaları Topluluğu” kuruldu. SKS Başkanlığı’nın benzeri başka bir topluluk kurulmasını engelleyen düzenlemesine itiraz eden genç kadınlar kurulan topluluğun Yönetim Kurulu seçimine aday olarak yeni dönemde topluluğun yönetimini devraldılar.
Topluluk danışmanıyla görüşme talep eden kulüp üyeleri, hocaların tehditkâr söylemleriyle karşılaştı. “Üniversitede senelerdir Kadın Çalışmaları Topluluğu kurulamadığını biliyorsunuz. Biz bu topluluğu kurabildiysek sebebi bakanlığın izniyle olmasıdır. Bu üniversitede bazı şeyleri yapabilmek için göz yummamız gereken şeyler var.” söylemleriyle karşılaşan genç kadınlar öğrenci topluluklarının yönetiminde öğrencilerin olmasının gerektiğini belirtirken radikal bir gruba benzedikleri iddia edilerek topluluk yönetiminde olamayacakları ima edildi.
Güvenli bir kampüs için topluluk etrafında etkinlikler düzenlemek istediklerini belirten üyelere hali hazırda düzenlenen etkinliklerin zaten genç kadınlar için yapıldığı ileri sürülerek “Aile Yılı” tartışmalarına yanıt vermeyen etkinliklerin düzenlenemeyeceği belirtildi. Bahsi geçen etkinlikler: evlilik öncesi eğitim, Bursa gezisi ve benzeri şekildeydi.
Üyelerin aktardığı bilgilere göre, topluluk yönetimi ve çevresindeki öğrencilere dair sorgulamalar yapıldığı ve üyelerin özel numaralarından rahatsız edildiği bildirildi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde katledilen Hilal Özdemir hakkında yönetim kurulu üyelerinin dayanışma metni paylaşmasının ardından üyelere hiçbir açıklama yapılmadan topluluğun kapatıldığına dair bilgi verilerek fiili olarak topluluğun aktif yürütülmesine tekrardan engel olundu.
Geçtiğimiz yıllarda da Kadın Çalışmaları Topluluğu’nun etkinliklerini yakından izleyen, etkinliklerine engeller getirmeye çalışan topluluğun kapanması için tüm imkanlarını seferber eden yönetim bugün öğrencilerin doğal bir şekilde topluluk yönetimine gelmesini kriminalize ederek haklarında sorgulamalar yapmaktadır.
Konu ile ilgili topluluk danışmanına başvuran kulüp üyeleri, topluluğun kapanma gerekçesini öğrenmek istedi. Öğrencilerle yapılan görüşmelerde topluluğun komisyon için gerekli olan tüm yeterliliklere sahip olduğunu belirten danışman bugün çeşitli bahaneler sunarak topluluğun kapanma sebebinin kendi ihmalleri olduğunu belirtti. Topluluk eski başkanı, üyeleri hedef alan bir açıklama yaparak topluluğun kapanma sebebinin “farklı amaçlara sahip bir grup tarafından yönetimin devralındığı” olduğunu belirtmişti.
"Sessiz kalmayacağız"
Kulüp yönetimi, durumun açıklığa kavuşması için topluluğun kapanma gerekçesinin belirtildiği resmi bir belge için çalışmaya devam edeceğini belirtiyor. Hiçbir açıklama olmadan keyfi kararlarla düzenlemelere girişildiği bu süreçte topluluk üyeleri antidemokratik karara karşı dayanışmayı sürdürecek, sessiz kalmayacaklarını belirttiler.
"Destek bekliyoruz"
Kulüp üyelerinin sürece dahil edilmediği, hatta bilgilendirmenin bile yapılmadığı süreçte, topluluğun başkanlarına sözlü olarak bildirilen kapanma kararına dair öğrenciler, üniversiteden resmi açıklama bekliyorlar.
“Geçtiğimiz günlerde üniversite içerisinde katledilen Hilal uğrunda nice kız kardeşimizin failleri cezasız kalırken, tacize karşı önlem almak yerine demokratik haklarını kullanan öğrencilere soruşturma açan Üniversite Yönetimine karşı bir araya geleceğiz.
Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencisi Sema Karakoca’nın katledildiği kampüste güvenlik önlemi olarak yalnızca bazı yerlerde düzenlenen ışıklandırmaların yetmediğini biliyoruz. Güvenli Kampüsleri inşa edeceğiz, toplululuğumuzu geri alacağız. Hilal, Boğaziçi’nde kadınlar için esnek çalışma koşulları Aile yılı politikasıyla özellikle artırılıyorken katledildi. Üniversitelerin özel işletmelerinde ucuz iş gücü olarak mobingle daha küçük yaşlarda çalıştırılmaya başlandığımız bugünlerde katledildi Hilal. Aile yılı safsatalarıyla hayatlarımız hedefe alınmışken emeğimiz için de güvenliğimiz için de harekete geçeceğiz. Etkin Cinsel Tacizi Önleme Birim’leri kuracağız. Güvenli dayanışma ağları kuracağız. Yaratılan sömürüye karşı bir araya geleceğiz.
Başta Uludağ Üniversitesi toplulukları olmak üzere tüm üniversite kadın kulüp ve topluluklarını dayanışmaya çağırıyoruz!”