Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Milli İrade Platformu tarafından "Türkiye Yüzyılında Ekonomi ve Kalkınma Vizyonu" başlığıyla Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) düzenlenen "Milli İrade Buluşmaları" programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, uzun vadeli bir politika ve birtakım programların hayata geçmesinin, dönüşümlerin yaşanmasının ancak siyasi istikrarla mümkün olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin son 22 yılda bunu yakaladığını ve önemli bir mesafe katettiğini söyledi.
"Farklı bir dönemdeyiz. Bu dönemi çok iyi analiz etmemiz gerekiyor"
Bir plan ve programın, siyasi ve toplumsal sahiplenmeyle uygulanabilmesinin başarıyı getiren en önemli unsur olduğunu ifade eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Farklı bir dönemdeyiz. Bu dönemi çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Dünyada neyin olup bittiğini, dünyanın nereye gittiğini... Güvenlikten enerjiye, ekonomiden ticarete, lojistiğe varıncaya kadar dünyanın halini ve nereye gittiğini analiz etmeden de gerçekçi bir plan, bir perspektif ortaya koymanız mümkün değil. Dünya bir dönüşüm içinde. Bunun getirdiği mutlaka riskler, sıkıntılar, sorunlar, çatışmalar, kavgalar var. Bunları görüyoruz, bölgemizde özellikle çok daha yakından görüyoruz. Ama bir taraftan da bu tür dönemler ülkelerin sıçrama yapması için en elverişli dönemlerdir. Bu geçiş süreçlerinde fırsatları iyi gören ülkeler, dünyayı iyi okuyan ülkeler bir adım öne çıkarlar, avantaj kazanırlar.
Normal, işlerin rutin gittiği dönemlerde dünyadaki hiyerarşiyi değiştirmek çok kolay değil. Kurulu bir düzen var, bir hiyerarşi var. Normal dönemlerde o hiyerarşi kendini yeniden üretir, değiştirmeniz çok kolay değildir. Ama bu tür geçiş dönemlerinde bu hiyerarşi de değişime açık hale gelir. Fırsatları iyi gören, okuyan, doğru hamleler yapan ülkeler normal dönemlerde sağlayamadıkları hızda ve kapsamda değişimleri de başarabilirler, ileriye gidebilirler, o hiyerarşide farklı bir noktaya gelebilirler. Bunun farkında olmamız lazım."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gazze'de yaşananların sadece bölgesel bir etkide bulunmadığını vurgulayarak, "Gazze'de, Filistin'de barış olmadan, Gazze'de adalet, Filistin'de adalet olmadan daha adil, daha adaletli bir küresel düzenin kurulması da aslında mümkün değil." diye konuştu.