Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin iç ve dış gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin “liyakatli kadroların riyasetinde emin ve ehil ellerde” olduğunu vurguladı.
Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana yoğun bir mesai yürüttüklerini belirterek, “İçeride toplu açılış törenleri ve il ziyaretleri, dışarıda ise uluslararası zirveler ve seyahatlerle millete hizmet mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük.” dedi.
Ana muhalefetle aralarındaki farkın “ufuk, vizyon ve zihniyet farkı” olduğunu söyleyen Erdoğan, “Milletim şunu bilsin; dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir, emin ve ehil ellerde güvendedir.” ifadelerini kullandı.
“Devletin tüm organları görevini layıkıyla yerine getiriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasama, yürütme ve yargı arasındaki uyuma dikkat çekerek, “Cumhur İttifakı olarak yasamada tam bir koordinasyon içindeyiz. Kabine üyelerimiz ve bürokratlarımız ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyor, yargımız ise anayasanın çizdiği sınırlar içinde adaletin tecellisi için çalışıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kazandırdığı istikrarın önemine değinen Erdoğan, “Batılı ülkelerin ciddi yönetim bunalımlarıyla karşı karşıya kaldığı bugünlerde istikrar ve güven ikliminin değerini milletçe daha iyi anlıyoruz. Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri biz 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden başarıyla yönettik.” değerlendirmesinde bulundu.
“Krizleri başarıyla yönettik, tuzaklara düşmedik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda salgından savaşa birçok zorlu süreçten geçtiğini belirterek, “Son asrın en ciddi sağlık krizinden, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa, bölgemizdeki kanlı çatışmalardan ticaret ve gümrük savaşlarına kadar birçok meselede bunu gördük, yaşadık. Biz fiilen tecrübe ettik, tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Ülkemize ekonomik ve sosyal maliyet üretecek hiçbir maceraya atılmadık. 23 yılın engin tecrübesi, birikimi ve müktesebatıyla politikalarımızı belirledik.” dedi.
“Dün eleştirenler bugün hak veriyor”
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin politikalarına yönelik geçmişte yapılan eleştirileri hatırlatarak, “Dün bizi hem koronavirüs salgınında hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler, bugün utangaç da olsa hak verir noktaya geldiler. Bizi Avrupa’dan ve Batı bloğundan uzaklaşmakla suçlayanlar, bugün takip ettiğimiz dengeli politikalara övgüler diziyor.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’nin Suriye ve Gazze’deki insani duruşunu eleştirenlerin de bugün “sayemizde yurt dışına başları dik, alınları ak bir şekilde gittiğini” söyledi.
“Ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koştuk”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki haftada yapılan çalışmalara değinerek, “1 Ekim’de TBMM’nin 28. Dönem dördüncü yasama yılının açılışını gerçekleştirdik. Yeni dönemin farklı fikirlerin saygı, uzlaşı ve hoşgörü içinde ifade edildiği bir yıl olmasını temenni ettik.” dedi.
4 Ekim’de Sultanbeyli’de toplam değeri 8 milyar 425 milyon lira olan 50 projenin açılış ve temel atma törenini yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, “Bu yatırımların bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” ifadesini kullandı.
“Sumud filosuna güçlü destek verdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Ekim’in kendileri için “kritik bir gün” olduğunu belirterek, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki olarak yola çıkan Sumud Filosu’na verilen desteği anlattı.
“Vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik.” diyen Erdoğan, “Başlattığımız tahliye operasyonuyla 36’sı Türk vatandaşı olmak üzere toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. 7 Ekim’deki ikinci tahliye sürecinde 16 vatandaşımızın Ürdün’e geçişini, ardından 15’inin ülkemize gelişini sağladık.” bilgisini verdi.
Erdoğan, gözaltına alınan 3 milletvekilinin Bakü üzerinden Türkiye’ye sorunsuz bir şekilde ulaştığını, Türk Hava Yolları’nın 10 Ekim’de düzenlediği özel seferle de 21 ülkeden 94 aktivistin Türkiye’ye getirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filoya katılarak insanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza ve aktivistlere teşekkür ediyor, tekrar geçmiş olsun diyorum. Batılı aktivistlerin tahliye operasyonlarımızdan övgüyle bahsettiği bu olayda Türkiye’yi suçlayanları ise milletimin vicdanına havale ediyorum.” dedi.
