HABER: MAHMUT VURAL

Dünya genelinde hızla değişen mevsim geçişleri, barajlardaki su seviyelerini olumsuz etkilemeye başladı. Bursa’da da geçen yıla kıyasla ciddi oranda azalan su kaynakları, uzmanları endişelendirdi.

Barajlardaki su miktarının düşmesiyle birlikte yer altı su kaynaklarına yönelmek geçici bir çözüm olarak değerlendirilse de, uzmanlar bu eğilimin uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, Konuya ilişkin Bursa Saati’ne yaptığı açıklamada, kentte yer altı suyu seviyelerindeki ciddi düşüşe dikkat çekerek, mevcut su kullanım politikalarının sürdürülemez olduğunu söyledi. Yıldız, barajlardaki doluluk oranı kadar yer altı su rezervlerinin de düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı.

Web.whatsapp 2025 06 13T162029.779"YERALTI SUYU 250 METREYE İNDİ"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in “yeraltı suyu seviyesi 250 metreye kadar indi” açıklamasını hatırlatan Yıldız, bu verilerin hem BUSKİ hem DSİ tarafından kamuoyuna şeffaf şekilde sunulmasının önemine değindi. Yıldız, “Nasıl baraj doluluk oranlarını grafiklerle paylaşıyorsak, yer altı su seviyeleri de aynı hassasiyetle takip edilmeli” dedi.

“YAĞIŞ AZALIYOR, SU BESLENMİYOR AMA TÜKETİM HIZLA ARTIYOR”

İklim değişikliği nedeniyle yağışların azalmasının ve aşırı tüketimin yeraltı suyu seviyelerini olumsuz etkilediğini belirten Yıldız, "Yağış azalıyor, su beslenmiyor ama tüketim hızla artıyor. Özellikle sanayi ve tarımda bu sular vahşice kullanılıyor. Sanki hiç tükenmeyecekmiş gibi davranılıyor” diyerek sert bir dille uyardı.

Web.whatsapp 2025 06 13T162022.935

"STRATEJİK SUYU ÖNCE SANAYİ VE TARIM TÜKETİYOR"

Yıldız, yeraltı sularının buharlaşmayan, temiz kalabilen ve kriz zamanlarında kullanılabilecek stratejik kaynaklar olduğunu vurguladı. Ancak bugün bu stratejik kaynağın %30’unun günlük kullanımda tüketildiğini ifade ederek, “450 bin metreküplük günlük su ihtiyacının %30’u yeraltından sağlanıyor. Oysa bu suya en son dokunulmalı” şeklinde konuştu.

“ÇOK DAHA KÖTÜ GÜNLER BİZİ BEKLİYOR”

Bursa’da çocuğun parmağı çeşme aynasına sıkıştı
Bursa’da çocuğun parmağı çeşme aynasına sıkıştı
İçeriği Görüntüle

Yıldız’ın verdiği bilgilere göre, BUSKİ verileriyle Bursa’daki barajların Haziran 2025 itibarıyla ortalama doluluk oranı %52,83. Geçen yıl aynı dönemde bu oran %84’iken bu düşüş eğiliminin yılsonunda baraj seviyesini %10’lara çekebileceğini belirten Yıldız, “Çok daha kötü günler bizi bekliyor” uyarısında bulundu.

Web.whatsapp 2025 06 13T162025.267

KAYIP-KAÇAK ORANI %50’YE ULAŞTI

Yıldız, içme suyu hatlarındaki kayıp-kaçak oranının bazı bölgelerde %50’ye kadar ulaştığını da belirtti. Ardından Yıldız, “Tasarruf kadar önemli olan bir diğer konu da kayıpların önüne geçmek. Sadece ekonomik değil, eğimli arazilerde bu kaçaklar heyelan gibi jeolojik riskleri de beraberinde getiriyor. Bu bir can ve mal güvenliği meselesi” dedi.

“SUYA ARTIK 150 METREDE ULAŞILAMIYOR”

Bursa Ovası’nda yoğun sanayi ve tarım faaliyetlerinin yeraltı suyuna olan bağımlılığı arttırdığını belirten Yıldız, bu bölgelerdeki hızlı ve kontrolsüz su çekiminin statik ve dinamik su seviyelerinde büyük düşüşlere yol açtığını söyledi. Ardından Yıldız, “Eskiden 10-15 metreden çıkan suya artık 150 metrede ulaşılamıyor. Bu, artık su yok demektir” ifadelerini kullandı.

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, yeraltı su seviyelerindeki düşüşe bağlı olarak Bursa'da obruk oluşumu beklenmediğini ancak zemin oturmalarının görüldüğünü belirtti.

Web.whatsapp 2025 06 13T162027.568

Yıldız, İç Anadolu bölgesinde sıkça karşılaşılan obrukların, çözünebilen jeolojik birimler üzerinde ve suyun aşındırıcı etkisiyle oluştuğunu hatırlatarak, “Bursa’nın zemin yapısı İç Anadolu’daki gibi değil. Harita üzerinde de görüldüğü gibi bölgemizde bu tür geniş çaplı çökmelere yol açacak jeolojik birimler yer almıyor” diye konuştu.

“30 SANTİMETREYİ BULAN ZEMİN OTURMALARI GÖZLEMLENEBİLİYOR”

Ancak yeraltı su seviyelerindeki ani ve hızlı düşüşlerin, Bursa Ovası’nın çeşitli bölgelerinde yerel çökmelere neden olduğunu söyleyen Yıldız, bu duruma şu sözlerle dikkat çekti:

“Yer yer 10, 20 hatta 30 santimetreyi bulan zemin oturmaları gözlemlenebiliyor. Bu tür oturmalar, öngörülmeden yapılaşmaya gidildiğinde hem yapılar hem de altyapı açısından ciddi riskler doğurabiliyor. Bu nedenle yeraltı su seviyelerinin takibi yalnızca su politikaları için değil, aynı zamanda yapı güvenliği açısından da kritik önemde.”

Yıldız, özellikle ova bölgelerinde yapılan yoğun yeraltı suyu çekimlerinin, bu tür zemin hareketlerinin başlıca sebebi olduğunu vurguladı.

KENT GENELİ TEHDİT ALTINDA

Yıldız, Bursa’da su kıtlığı riskinin sadece belli ilçelerde değil, tüm kent genelinde yaşandığını ifade ederek “Su kıtlığını ilçeler özelinde düşünmek yanıltıcı olur. İnegöl’deki vatandaşın sorunu Nilüfer’dekiyle aynıdır. Bu soruna bütüncül yaklaşmak zorundayız” dedi.

TARIMDA ACİL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI

Tarımda kullanılan vahşi sulama yöntemlerinin ciddi su kaybına yol açtığını vurgulayan Yıldız, “Damla sulama gibi verimli yöntemlere geçilmeli. Belediyenin bu konuda ücretsiz destekleri var, yaygınlaştırılmalı. Suyu oluk oluk kullanamayız” diyerek çözüm önerilerini sıraladı.

YAPAY ZEKÂ BİLE TEHDİT

Açıklamasının sonunda teknolojik gelişmelerin de su kaynakları üzerinde baskı oluşturduğunu ifade eden Yıldız, “Yapay zekâ sistemlerinin soğutulması için günde yüz milyonlarca metreküp temiz su kullanılıyor. Teknolojiyi oyuncak gibi kullanırsak uzun vadede bu da su krizini derinleştirir” uyarısında bulundu.