Konu hakkında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesiyle ilgili Kayıhan Pala, “Bir felaketin üstüne bu kadar uzun süre sis çökmüşse, o sis yönetim ve denetim mekanizmasının zafiyetinden kaynaklanıyor demektir” ifadesini kullandı. Bakanlık anayasadan kaynaklanan yasal sorumluluğunu yok saymaya devam ederek önergeye Mart ayından beri yanıt vermedi.
Pala, açıklamasında “Yangına, alevlenme riski olan hızlı akım oksijen cihazının sebep olduğu tespiti doğrulanmış mıdır?” sorusunu gündeme getirdi. Oksijen zengin ortamlarda sıvı temasıyla kıvılcım kaynağına dönüşebilen cihazın periyodik bakım kayıtları, servis raporları ve kullanıcı eğitim protokolleriyle ilgili bugüne dek kamuoyuna bilgi sunulmadığını vurgulayan CHP milletvekili, “Yangına yol açan hata zincirindeki olası ilk halka bu eksik bakıma ve eksik eğitime işaret ediyor.” dedi.
Yangının kesin çıkış nedeni konusunda resmî bir açıklama hâlâ yapılmadı. Pala, soru önergesinde bu belirsizliğin giderilmesini isteyerek, “Dört yıl böyle bir yangının analizi, değerlendirilmesi, çıkış nedenlerinin ortaya konulması ve sorumluların tespiti için uzun bir zaman; yoksa dosya rafa mı kalktı?” diye sordu. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü idari soruşturmanın hangi aşamada olduğunun, kusur tespit edilen sağlık personeli, teknik ekip ya da yönetici hakkında hangi adli veya disiplin işlemlerinin başlatıldığının açıklanmasını talep etti. “Dört yıl sonra hâlâ sorumluların kim olduğu belirsizse, bu belirsizlik diğer sağlık kuruluşlarındaki risklerin bertaraf edilmesini de geciktirir” diyen Pala, konunun unutulmaya bırakılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
Pala, “Türkiye’de kamu, özel, vakıf veya devlet hastanesi fark etmeksizin yoğun bakım ünitelerinde tıbbi cihazların bakım ve denetim süreçleri nasıl işletiliyor? Bu süreçlerin sıklığı nedir?” sorusunu sordu ve böylece denetim süreçlerinde aksama varsa sorumluların tespit edilmesini istedi. Yangının ardından Sağlık Bakanlığı’nın yeni düzenleme yayımlayıp yayımlamadığı da önergede yer aldı. Pala, Bakanlığa gönderdiği sorularda “SANKO’daki facia sonrası yeni teknik takviyeleri ve önleyici düzenlemeleri zorunlu kılan bir genelge yayımlandı mı?” diye sordu.
Kayıhan Pala, değerlendirmesinde, özel hastanelerdeki acil müdahale kapasitesinin kâğıt üzerinde kalmayıp pratiğe yansımasının ölçülmesi ve bu ölçümlerde hangi sonuçlara ulaşıldığının kamuoyuna açıklanması gerekliliğine vurgu yaptı. Sağlık çalışanlarının yangına müdahale yeterliğinin de yeniden masaya yatırılmasını isteyen milletvekili, “Olaydan sonra sağlık personeline yönelik yangın ve acil durum eğitimlerinde bir güncelleme yapıldı mı? Hastane personeli konuyla ilgili müdahale standartlarını karşılayabilecek durumda mıydı?” diye sordu.
Önerge, kazadan etkilenen hasta yakınlarına ve sağ kurtulan hastalara yönelik yürütülen psikososyal destek ve maddi tazminat süreçlerini de sorguluyor. Pala, “On iki can gitti. Ölenlerin yakınları, hayatta kalan hastalar ve aileler travma, yas ve ekonomik yükle baş başa bırakıldıysa, Sağlık Bakanlığı görevini ihmal etmiş demektir” diyerek, hasta ve yakınlarına yapılan desteklerin şeffaf şekilde açıklanmasını istedi.
Pala, Sağlık Bakanlığı’ndan önergeye verilecek yanıtların yalnızca faciadan doğrudan etkilenenler açısından değil, tüm sağlık sisteminin acil durum müdahale altyapısının gözden geçirilmesi bakımından önemli olduğunu belirterek sözlerine son verdi.