Türk futbolunu sarsan bahis soruşturması tüm hızıyla sürüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yasa dışı bahis sitelerine yönelik yürüttüğü kapsamlı soruşturmada bugün yeni bir operasyon gerçekleştirildi. Başsavcılık, showbahis.com üzerinden yasa dışı bahis oynattıkları belirlenen şüphelilere yönelik çok yönlü bir mali incelemenin ardından düğmeye bastı.
Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) hazırladığı rapor, örgütün büyüklüğünü gözler önüne serdi. Rapora göre şüphelilerin kontrolündeki hesaplarda 2 milyar 86 milyon 8 bin 77 TL tutarında para hareketi tespit edildi. Bu trafiğin tamamının yasa dışı bahis gelirleriyle bağlantılı olduğu değerlendirildi.
ÖRGÜT YAPISI VE OPERASYONUN KAPSAMI
Başsavcılık, yasa dışı bahis faaliyetinin örgütlü bir yapıyla yürütüldüğünü belirledi. Tespit edilen örgüt şeması şu şekilde açıklandı:
- 1 örgüt lideri
- Örgüt liderine bağlı 3 yönetici
- Talimatla hareket eden 18 örgüt üyesi
Bu tespitlerin ardından İstanbul merkezli olmak üzere Sakarya, Kocaeli, Hatay, Kahramanmaraş ve Şanlıurfada toplam 17 adrese eşzamanlı şafak operasyonu düzenlendi. Jandarma ekipleri, belirlenen adreslere yönelik baskında 20 şüpheliyi gözaltına aldı.
Şüphelilerin ikametlerinde arama yapıldı, dijital materyaller ve örgütsel dokümanlara el konuldu.
ARAÇLARA, TAŞINMAZLARA VE BANKA HESAPLARINA TEDBİR
Soruşturma kapsamında yasa dışı bahisten elde edildiği değerlendirilen mal varlıklarına yönelik de işlem yapıldı. Buna göre; 11 araca,3 taşınmaza el konuldu.
Ayrıca şüphelilere ve bir tüzel kişiliğe ait 265 banka hesabı kara para aklama şüphesiyle tedbiren bloke edildi.
DÜNKÜ TUTUKLAMALARIN ARDINDAN SORUŞTURMA DERİNLEŞTİ
Futbol dünyasına uzanan yasa dışı bahis ve şike soruşturmasında dün eski Adanademirspor Başkanı Murat Sancak, Fenerbahçeli Mert Hakan Yandaş, Galatasaraylı Metehan Baltacı ve eski yöneticiler ile futbolcuların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi adliyeye sevk edilmiş, 29 şüpheli için tutuklama talep edilmişti.
Bugün gerçekleştirilen operasyon, soruşturmanın sadece futbol ayağıyla sınırlı olmadığını; mali yapının da eşzamanlı olarak hedef alındığını gösterdi.
