Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in de aralarında bulunduğu 3 kişi müşteki olarak yer alırken 14 kişi ise şüpheli olarak yer buldu.
Fezlekede ifadesine yer verilen müşteki Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, şüpheli Aylin Arslantatar'ın Mustafa Kemal Zengin ile makamına geleceklerini söylediğini anlatarak, "Kendimi başka türlü ifade edemeyeceğimden ve başka delilim olmadığı için suç içerikli konuşmayı kayda aldım. Kayıt telefonumda bulunmaktadır. Şikayetçi olduğum avukatın yanında gelen bu kişi ve kişilerden de şikayetçiyim. Aldığım ölüm tehdidinin vahameti göz önüne alındığından başka suretle delil elde edilemeyeceğine kanaat getirdiğimden tehdidi yapan kişilerin kişisel bilgilerime nasıl erişildiğini ve yakın çevreme aileme ilişkin bilgilerin nasıl elde edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum" dedi.
"Olay tamamen iyi niyetimden kaynaklanmıştır"
Fezlekede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin ise, "Sabıkam vardır. Hakkımda tehdit, hakaret ve kamu görevlileri ile kamu görevlileri ile ilişkisi olabileceği vaadiyle dolandırıcılık ile borçlunun ödenmesinin ihlali hakkında soruşturmalar mevcuttur. Aylin Arslantatar isimli şahsı 3-4 yıldır tanıyorum, aramızda bir gönül ilişkisi vardır, kendisi sevgilimdir. Tuğçe Toptemel'i şahsen tanımıyorum, Toptemel'in bir soruşturma kapsamında tutuklu olduğunu, akrabası ve aynı zamanda arkadaşım olan Yavuz Çelik vasıtası ile öğrendim. Yavuz Çelik, Tuğçe Toptemel'in tutukluluk haline itiraz ettiklerini ret cevap verildiğini bu yüzden sürenin uzadığını bana tanıdığım iyi bir ceza avukatının olup olmadığını sordu. Bende bunun üzerine ‘tanıdığım bir avukat arkadaşım var görüşüp sana bilgi vereceğim' dedim. Konuyu arkadaşım olan ve ceza avukatlığı yapan Aylin Arslantatar'a anlattım. Ayrıca Yavuz Çelik'in sokaklarda hatırı sayılır bir kişi olduğunu savcıya zarar verebileceğini, savcının ailesi hakkında bilgi edindiklerini, savcının sosyal medyalarını takip ettiklerini ve bu şahısların geçmişte mafyatik tipler olduğunu söyledim. Aylin Aslantatar da bana dosyaya bakıp döneceğini söyledi. İki üç gün sonra Aylin ile yaptığım görüşmede, ‘dosyaya bakan savcı benim yakın arkadaşım, benim dosyayı almam uygun olmaz başka bir avukat bul' dedi ve dosyayı kabul etmedi. Ben de bunun üzerine ‘madem savcı bey arkadaşın onu uyar, bu tipler sıkıntılı, savcı ve ailesine zarar verebilirler' dedim. Aylin Arslantatar bu görüşmemizden 2-3 hafta sonra bana hitaben arkadaşı olan soruşturma savcısı ile görüştüğünü en son sosyal medya üzerinden kendisine yazdığını, savcının kendisine bu dosya ile ilgili huzursuz ve tedirgin olduğunu bu dosya ile ilgili birçok tehdit aldığını söylediğini belirtmiş. Savcı kendisine görüşmek istediğini söylemiş. Aylin de bana ‘savcının yanına beraber gidelim sende bildiklerini savcı beye anlat' demesi üzerine ben savcının Aylin'in arkadaşı olması sebebiyle kabul ederek 1 Ekim 2024 günü öğleden sonra Aylin Aslantatar ile birlikte Büyükçekmece Adliyesi'ne gittim. Aylin Aslantatar ile birlikte savcının odasına girdik" dedi.
Yaptığı konuşmaların savcıyı koruma amaçlı olduğunu savunan tutuklu şüpheli Zengin, "Oraya gitme amacım soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Tuğçe Toptemel'in akrabalarımdan duyduklarımı ve çevremden bu adamlar hakkında duyduklarımı aktarmaktı. İçeride yaptığım görüşmede kesinlikle savcıyı tehdit etmedim, görüşme zaten çok samimi bir ortamda gerçekleşti. Savcı ile görüşmek için kimseden talimat almadım, kimsenin sözcüsü değilim. Videonun tamamı izlediğinizde yaptığım görüşmelerde tehdit yoktur, savcıyı koruma amaçlıdır. Savcı beyin ailesi hakkında söylediğim bilgileri arkadaşım olan Yavuz Çelik‘ten duydum. Ben devletine milletime bağlı bir vatandaşım, yıllardır devletime ve milletime hizmetlerde bulundum. Ben kesinlikle devletin Cumhuriyet savcısını tehdit edecek kadar alçalmam, görüşme içerisinde samimiyetten dolayı üslup hatası yapıp yanlış anlaşıldığını fark ettim. Pişmanım, bu yüzden Türk milletinden ve sayın savcımdan özür diliyorum. Olay tamamen iyi niyetimden kaynaklanmıştır" diye konuştu.
"Tek amacım yakın arkadaşım olan savcı ve ailesinin zarar görmesini engellemektir"
Şüpheli Aylin Arslantatar ifadesinde Mustafa Kemal Zengin'i tanıdığını söyleyerek, "Kendisini ailem ile bile tanıştırdım. Zaman zaman bize gelip gidiyordu. Kendisini bana emekli müsteşar olarak tanıtmıştı. Hatta devlet büyükleri ile çok yakın ilişki içerisinde olduğunu şu an iş insanı olduğunu ve Hadımköy bölgesinde fabrikası olduğunu söylemişti. Benim kendisi ile ilişkim avukat olmam nedeni ile iş ve sosyal arkadaşlıktan ibarettir. Soruşturmaya konu olan Tuğçe Toptemel isimli şahsı tanımıyorum. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin benim yaklaşık 7 senedir görüştüğüm ve samimi olduğum yakın arkadaşım olur. Kendisi ile zaman zaman yüz yüze zaman zaman sosyal medya uygulamaları üzerinden yazışma ve konuşmalarımız olur. Kendisi benim ailemi bile tanır. Samimi olduğumuzu ispatlar nitelikte sosyal medya üzerindeki yazışmalarımıza bakılabilir.
Yavuz Engin'in takip ettiği bir soruşturmadan dolayı tehdit edildiğini Mustafa Kemal'den duymuştum. Savcı bey ile kendisini uyarmak ve kendisinin tedbir almasını sağlamak amacıyla görüştüm. Kendisinin benim yakın arkadaşım olması sebebi ile Mustafa Kemal Zengin'in anlattıklarından çok korkarak savcı Yavuz Engin ve ailesine zarar geleceği kafamda oluştuğu için panikleyerek bir an önce tedbir alınması amacı ile arayış içerisine girdim. Burada tek amacım yakın arkadaşım olan savcı ve ailesinin zarar görmesini engellemektir. Yapmış olduğumuz görüşmede savcının odasında ses ve görüntü alan cihaz olduğunu bilmiyorduk. İçeride samimi bir ortam oluştuğu için kendimizi sıkmadan art niyetsiz olarak konuşmalar yaptık. Konuşma esnasında Mustafa Kemal Zengin savcıya takip ettiği dosya ile ilgili konuşmalar yaptı. Ancak bu planlı bir konuşma değildi. Görüşme tamamen iyi niyetli diyalog ile gerçekleşmiştir" ifadelerini kullandı.
Fezlekede örgüt lideri şüpheli Mustafa Kemal Zengin, yöneticiler Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs', ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçunun da aralarında bulunduğu 8 ayrı suçtan toplamda ayrı ayrı 36 yıldan 72 yıla kadar hapis cezası istendi.
Hazırlanan fezleke değerlendirilme için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.