Sadece siyasal partilerde değil, turizm elçilerimizin örgütlü olduğu TÜRSAB’ın Güney Marmara Şubesi’nde de 4 Ekim Cumartesi günü Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde seçim var.
Üç liste yarışacak.
Nilay Korkmaz Demirayak’ın başını çektiği bir ekip…
‘Birlikte Yürü, Birlikte Büyü’ sloganıyla yola çıkan Engin Balta’nın liderliğini yaptığı ikinci bir grup…
Ve nihayet Doğan Sager’in öncülüğündeki Girişim ve Dönüşüm Grubu…
****
Davet alarak katıldığım Sager’in başkanlığını yaptığı Girişim ve Dönüşüm Grubunun basın bilgilendirme toplantısında yönetim kurulu adayları tanıtıldı, kendilerine söz verildi.
Keles’te Gökgöz’de yaptığı harika tesisle Dağ’ın makus talihini yenmeye çalışan Arif Doğru, Selman Yılmaz, Mesut Budak, Suzan Cevher Aşkın, Ali Taşpınar, Abdülgani Ersal ile Dilek Arslan yönetim kurulu adayları olarak basının karşısına çıktılar.
****
Başkan adayı Doğan Sager başta olmak üzere bütün konuşmacılar turizm sektörünün giderek kan kaybettiğini, Bursa’nın turizmden aldığı payın azaldığını söylediler.
Doğan Sager Londra Belediyesinin yılda 1,5 milyar sterlin gelir elde ettiği çarpıcı örneğini verirken, Bursa Büyükşehir başta olmak üzere 17 ilçede belediye meclislerinde tek bir turizmcinin bile olmadığının altını çizdi.
Turizmin duayen ismi Mehmet Emin Sager de sadece acente birliklerinin yasal statüye ulaştığını, otelcilerin, taşımacıların ise dernekler çatısı altında toplandığını belirterek, turizmin çatı yasanın mutlaka çıkması gerektiğinin altını çizdi.
***
Türk turizmi denilince akla kazıklanma geliyor. Bu konuda konuşmacılar pek çok örnek verdi ama Mehmet Emin Sager kendi başından geçen çarpıcı hikayeyi bizimle paylaştı ki Türkiye’de enflasyonun ötesinde bir kazıklama çılgınlığının devam ettiğinin somut kanıtıydı.
Hollanda’da yaşayan bir Türk aile, her yıl 27 Temmuz-3 Ağustos arasını Türkiye’de Bodrum’da bir otelde geçirirmiş…
Geçen yıl 5240 avroya kalan Türk aileden otel sahipleri bu yıl 9 bin 800 Avro isteyince, Türk aile rotasını başka bir ülkeye çevirmiş…
Dünyanın en pahalı ülkesine neden turist gelsin ki?
****
Sager’in bir başka çarpıcı rakamı Özbekistan’ın Buhara şehri ile ilgiliydi.
Yılda 1,5 milyon turist bu kuru ve sıkıcı şehre geliyor.
Ne Uludağ’ı var o şehrin ne de şelaleleri…
Ekleyeyim, denizi de yok, bizim gibi zamanda yolculuk yapacak farklı tarih rotaları…
Çağdaş Gazeteciler Derneği neden büyüyemiyor?
Türkiye’de tek adam rejiminin anti demokratik esintileri Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne kadar uzandı.
Mudanya Üniversitesi’ne verilen ödülle ilgili Genel Merkez ile Bursa arasında başlayan tartışma kriz boyutuna ulaştı.
Genel merkez vesayetini kabul etmediğim için yerime kayyum atamak istediler. Direnince, kendi kurşun askerleri tarafından disiplin kurulu tarafından ihraç edildim.
Bursa’nın iradesine ipotek koymalarına izin vermediğim için 1989 yılında kurucusu olduğum, dört dönem başkanlığına seçildiğim, 1991 yılında genel yönetim kurulu üyeliğini yaptığım dernekten beni ihraç edenler aslında farklı düşüncelere hoşgörüyü ihraç ettiler.
****
Bursa’nın bu nadide kurumuna ödül vermekten dolayı gururluyum.
Bu şehrin yoksul çocuklarının okuduğu, milyonlarca liranın dışarıya gitmediği böylesi bir okulun özel mi kamu mu olduğunun da önemli olmadığını düşünüyorum.
Kaldı ki vakıf üniversitesi burası, özel üniversite değil diyorum ama mermer kafalara bunu anlatamıyorum.
Kamu çıkarı demek halkın çıkarı demektir. Mülkiyetin kutsanmasının dönemi çoktan geçti ama genel merkezdeki örümcek kafalılar hala Stalin modeliyle dernek yönetmeye çalıştıkları için bu kadarını bile anlayamıyorlar.
****
Genel merkeze çöreklenmiş bir ekip, Bursa’dan yandaş tetikçileri ile işbirliği halinde yönetimimizi düşürmek istediler, buradaki kuklalarını yönetici yapmak istediler.
İzin vermeyince konu buraya geldi.
Bu arada belirteyim, yine izin vermeyeceğiz, aynı yönetim yedekleri çağırıp, yeni başkanı seçip yola devam edecek, Bursa onların vesayetini kabul etmeyecek.
****
1978 yılında kurulan ve sadece Bursa’da etkin bir şekilde faaliyet yürüten Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin neden büyüyemediğini de bu olay bir kez daha ortaya koydu.
Dogmatizmin, yobazlığın yönetimindeki küçük tekkelerini alsınlar başlarına çalsınlar!