Size Türk silahlı kuvvetlerinin kahraman subaylarından Orkun Özeller’den, onun yazdığı ‘Sur’a Kim Üfledi’ yapıtından söz etmek istiyorum.
Ben siyasette tanıdım Orkun Özeller’i…
31 Mart seçimlerinde İYİ Parti’nin Osmangazi Belediyesi başkan adayıydı.
Bir-iki programa birlikte çıktık; kazanamayacağını bile bile doğruları dile getirdi, eğip bükmedi, bazı siyaset fırıldakları gibi konuşmadı.
****
Mehmet Emir Aksoy’la ziyaretime geldiklerinde kitabını imzalayarak armağan etti. Ben de Kore savaşının arka planını anlattığım ‘Sabahın Sessizliği Ülkesi’ni imzalayarak kendisine takdim ettim.
****
AKP-MHP iktidarının yeni çözüm sürecine adım attığı bugünlerde Diyarbakır Sur’da meydana gelen olayların ayrıntılarını ve arka planını merak ediyordum.
Yakın bir tarihte, 2015 yılında Diyabakır’ın üç yanında şehir yaşamı aynen devam ederken, Sur’da kanlı bir savaş oldu.
Bir solukta, adeta macera romanı okur gibi kitabı okuyup bitirdim.
Yayınevinin özensizliği olmasa bir başyapıt olabilecek kitabın son bölümünde Sur’da çarpışan PKK militanının günlüğünü koyması takdire şayandı.
Yüzyıllardır birlikte yaşayan, milyon kez birbiriyle evlenen, Türklerle aynı coğrafyayı, aynı kaderi paylaşan Kürtlerin çocuklarının güvenlik güçlerine düşman gözüyle bakması içimi acıttı.
PKK’lı terörist günlüğüne yazarken her cümlesinde Türk askerinden, polisinden ‘düşman’ diye söz etti.
Ancak şehit olma pahasına Türk askeri-polisi İsrail’in hedef gözetmeden Filistinli öldürmesi gibi bir davranış içine girmedi.
Sivillerin teröristlere desteğine rağmen onlara dokunulmadı, pek çok şehit verildi ama sadece silahlı hedeflere atış yapıldı.
****
“Sur’a girmeden önce biraz daha geriye gidip 2,5 yıl süren ihanet döneminde neler oldu onlara bakmak lazım. Manzara şudur, terör örgütü hem siyasi hem silahlı unsurları ile yeniden yapılanmış, inanılmaz tahkimler yapmışlar, çok sayıda mühimmat ve silahını temin etmişler ve bunları saklayacak depolar yapmışlar.
…
Sur’da yapılan yığınaklanmanın boyutunu biz ancak içine girince anladık. Her ayrıntı ve ihtiyaç düşünülerek hazırlanmış. Bunlardan devletin hiç haberi olmadı demek de doğru olmaz. İşittiler ama duymadılar, duyanlar da bir şey yapmadı, çünkü yukarısı öyle istiyordu. Barış denilen ihanet süreci bozulmasın.”
(Sayfa168-169).
****
Orkun Özeller yazmadı ama ben altını çizeyim, ‘yukarısı’ yani Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan verdi o emri:
“Çözüm süreci içerisinde valilerimiz verdiğimiz talimat doğrultusunda şu andaki gibi operasyonlara girmiyordu. Belki kendilerine çeki düzen verirler diye. Bunun ardında bir hazırlık safhasına girdiler.”
****
Önlem alınmayan o hazırlıklar nedeniyle sadece Sur’da değil Silvan, Şırnak dahil pek çok yerleşim yerinde 729 şehit verdik; kendi topraklarımızı yeniden vatan kılmak için…
(Şehit sayımızı kesin olarak bilemiyoruz. 800’ün üzerinde diyen de var. Orkun Özeller, CİMER’e yazılı olarak sordu ama yanıt alamadı.)
****
Sur’u Gazze yapma isteklerine ölüm pahasına güvenlik güçleri izin vermedi.
Halkın çoğunluğunun desteği maceracılardan yana olmadı, bu da operasyonların başarısını getirdi.
Nitekim, terörist günlüğündeki şu bölüm bunu kanıtlar nitelikteydi:
“Halkın ilgisi oldukça büyüktü, diğer yandan mevzilerin yapımına olan tepki hiç de az değildir. Kimse evinin yakınında mevzilerin yapılmasını istemiyordu. Nerede yeni bir mevzi yapılıyorsa orada onlarca aile toplanıp bizi engellemeye çalışıyordu. Bundan dolayı birçok mevziinin temeli gecenin geç saatlerinde sessizce atılıyordu.”
(Sayfa-296-297).
****
Kitapta bölgede yaşananlara ilişkin birinci ağızdan bilgiler var; yapıtı okurken çatışmanın içindeymişçesine heyecanlanıyorsunuz.
Özetle, bölgede yaşanan şiddetin, acının, ölümün, yiğitliğin, terörle mücadelenin öyküsünü bu kitapta bulabilirsiniz.
Terörsüz Türkiye sürecini yaşadığımız bu dönemde hararetle öneririm.
****
Bu yazının dipnotu: Mustafa Kemal’in askeri teğmenlere ithaf edilen kitap Nergiz yayınlarından çıktı. BKM’de bulabilirsiniz!
İMAMOĞLU’NA ÖZGÜRLÜK BİLDİRİSİNİ İMZALADI
Emekli Albay Orkun Özeller, masamın üzerinde duran CHP’nin organize ettiği ‘Bu adaletsiz ve hukuksuz düzen artık son bulsun’ sözleriyle biten Ekrem İmamoğlu’na özgürlük bildirisini de imzaladı.