Zorunlu kalmadıkça yandaş kanallara maruz kalmıyorum.
Sabahleyin 06.00’da uyanınca Habertürk’ün haberlerini izleyeyim dedim.
Çok mutlu oldum.
Türkiye’de her şey harika gidiyor.
Her alanda süper lige doğru hızla ilerliyoruz.
Ülkü büyüyor, ihracat artıyor, dış ticaret açığı azalıyor falan filan…
****
Peki gerçekler öyle mi?
Hepimizin yoksullaştığı bir dönemdeyiz.
Hadi biz ücretli insanlarız, enflasyon karşısında yerlerde sürüklüyorlar bizi…
Ancak sanayicilerimizin durumu da hiç iyi değil!
Konkordato ilanlarını, iflas rakamlarını her gün okuyoruz, izliyoruz.
Her gün işten çıkarılan insanları duyuyoruz.
Örneğin İnegöl’de İSKO’dan 2 binin üzerinde işçi çıkarıldığını öğrendim.
****
Aynı gün iki sanayici ziyaretime geldi.
Kutlucan Holding’e bağlı Kutlucan Tekstil’i yöneten Sadık Kutlucan ile Elyaf Tekstil patronlarından, Bursa’nın duayen sanayicisi Sami Bilge…
İkisi de sayılarla durumu somut olarak anlattı.
****
DEVA Partisi’nde başarılı çalışmalarıyla tanıdığım Sadık Kutlucan, fabrikayı 15 günlüğüne kapattığını söyledi.
Şaşırdım, çünkü iplik konusunda çok özel bir üretim yaptığını biliyordum; yani satış sorunu olmaması lazımdı.
Haziran ayında da işçilere 15 gün izin kullandırdığını anımsatarak, Eylül 15’ine kadar fabrikayı kapattığının altını çizdi.
“Neden?” diye sorunca, Türk ekonomisinin yeni baş belası ‘Çin’i’ işaret etti.
“4 dolara mal ettiğim ipliği Çin’den 2.80’e buraya getiriyorlar. Nasıl rekabet edebilirim?”
Maliyet hesabını da sordum, “Hammadde yüzde 50, işçilik yüzde 12-13, bir o kadar da enerji maliyeti var. Ki biz enerji yatırımı yaptığımız için avantajlıyız.”
***
Sami Bilge, daha da somutlaştırdı Türk ekonomisinin çıkmaz sokağını…
Elyaf Tekstil’in dış pazarlamasını yapan kızı Elif’i İngiltere’ye H&M’ye gönderdi.
Dünya tekstil devlerinden biridir H&M… Dünyanın her yerinde bu arada Türkiye’de de mağazaları vardır.
Daha önce Elyaf Tekstil’den yüklü miktarda ürün alıyorlarmış…
Bilge’nin kızı sormuş, “Neden bizden ürün almıyorsunuz”
Yetkili kişi, “Ürünü kaça satıyorsunuz?”
Bilge’nin kızı, “5.65 avro!”
HM yetkilisi muhasebecisine faturayı getir diye talimat veriyor.
Gelen faturada aynı malın 4 dolara alındığını görüyor Elif Bilge…
Yetkili bir adım daha ileri gidiyor, “4,5 dolara sizden alayım” diyor ama maliyetinin 5 avro olduğu malın o fiyata satılmasının imkansızlığı ortaya çıkıyor.
****
Görünen o ki Çin, bir yandan dünyadaki enflasyonu düşürürken, öte yandan sadece bizim değil ülkelerin sanayilerini batırma noktasına getiriyor.
O batanların en başında Türk sanayicisi geliyor.
Pahalı kredi kullanan/kullanamayan sanayici feryat ediyor, organize sanayi bölgeleri giderek ıssızlaşıyor. Hükümet ise bütün bunları sadece seyrediyor, yandaşlara para akıtıyor.
TEKNOSAB ÇIKMAZI
Daha önce TEKNOSAB’tan yer almak için uğraşan ama BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın barajı ile karşılaşan bir sanayici dostum aradı, “TEKNOSAB’da bana şu anda yer verseler, 1 milyon dolar da kredi sağlasalar yine gitmem” dedi.
Neden diye sorunca, “Üç yıl içinde fabrikayı yapmak zorunluluğu var. İşçiler oraya gitmiyor. Oradan arsa alanlar bin pişman” dedi.
Bu doğru da şimdi elinde arsa olanlara ilişkin söylenebilir.
Çünkü arsaları çeşitli şirketler üzerinden alıp, satan bir ekip var ki, onlar paraya cukkaladılar.
Sefasını onlar sürdüler, cefası bazı aç gözlü sanayiciye kaldı.
CHP’YE ABLUKA
Bir partinin İl Merkezi yasak bölge ilan edilebilir mi? İstanbul’da yapılan tam da budur.
Partililer kendi evine giremesin diye polis ablukasına alınıyor.
Bu galiba Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk!
Sanırım son da olmayacak!