Bursa’nın sadece orta yeri değildir Atatürk Caddesi; geçmişidir, yaşanmışlıklarıdır, kalbidir, bir anlamda da geleceğidir.

Yeryüzünün en önemli İslam mabetlerinden Ulu Cami oradadır.

Orhan Cami kıyısındadır; 1879 yılında yapılan ve şimdilerde AKP militanı bürokratların el koymaya çalıştığı Bursa Belediye Binası tablo gibi yanında asılıdır.

Bir yanı Setbaşı-Yeşil’e, Yeşil Türbe’ye çıkar, öte yanı Tophane’ye, Bizans surlarına ulaşır Atatürk Caddesi’nin…

Ortasında Heykel vardır, Mustafa Kemal Atatürk, at üstünde Uludağ’ı seyretmeye devam eder.

Orhan Taşanlar’ın restore ettirdiği tarihi valilik binası da aynı caddedir, Cumhuriyet tarihinin ilk tiyatro-sanat yatırımı Tayyare Kültür Merkezi’nin önünden geçersiniz, eğer yolunuz o caddeye düşmüşse…

O Tayyare ki nice sanat güneşleri, divalar geçmiştir oradan, nice tiyatrocular perde açmıştır burada…

Hala da diridir, ayaktadır, inci gibi süslemektedir Atatürk Caddesi’nin gerdanını…

Bir dönem Nazım Hikmet’in yargılandığı, şimdi Kent Müzesi de bu lokasyonda yerini almıştır; İş Bankası’nın günümüz binalarına taş çıkartacak taş binası da…

****

Bu tarih sergisinin orta yerinde Ulu Cami’nin tam karşısında bir binanın başına gelen hikayeyi anlatacağım.

Sermaye, para, iktidar gücü, yargı sopasının sadece insanlara değil doğaya da, binalara da eziyet çektirilebileceğini gösteren bir öyküdür bu…

CHP Osmangazi ilçe binasının da bulunduğu yerden söz ediyorum.

****

Bursa’dan çıkıp Türkiye’ye doğru açılan bir şirket var, adı Evkur…

Bir liralık malı 7 liraya taksitle satan, ilk peşinatta malın maliyetini alan, geri kalanını senet yapan bir firma bu…

Önce Bursa’nın simgesel otellerinden biri olan Kent Otel’i aldılar, alış veriş merkezine kurban edecekler.

Onlara bu yetmedi, CHP’nin yanı sıra üste Şaban Bingöl’ün sahibi olduğu, Yunus Bingöl’ün işlettiği Sori Kafe’nin bulunduğu yere göz koydular.

****

Fakirin malını zengine aktarma yasası çıkartan AKP iktidarının yeni yasasından yararlanarak, binaya karot aldırdılar.

Beton dayanımını 7-11 çıkardılar.

Öyle olunca Heykel’in ortasında bulunan bina riskli yapı, yani çürük çıktı.

Tıpkı Atış Yapı’nın, Katılımevim’in Bursa’nın en sağlam binası Carrefour’u çıkardığı gibi…

****

Binada hisse sahibi olan Şaban Bingöl boş durmadı, o da girişimlerde bulundu.

Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bir başka ekip kanalıyla karot aldırdı.

Şu Allah’ın işini bakın, beton dayanaklılığı 21-28 arasında çıktı.

****

Neyse lafı fazla uzatmayayım, konu önce idari makamlara, ardından yargıya intikal etti.

Siyasal iktidarın gözde şirketlerinden Evkur güçlü çıktı, üçüncü bir karot aldırılamadı.

Şaban-Yunus Bingöl haklı olarak diyorlar ki, “Tamam bizim aldırdığımızı da kabul etmesinler, onların aldırdığı karotu da… Üçüncü bir ekip görevlendirilsin, onlar karot alsın, sonuca razıyız!”

Bu masum istek yerini bulmadı ve mahkemeler de Evkur lehine karar verdi.

****

CHP ilçe binası orada olmasına karşın CHP’li Osmangazi Belediyesi süreci geciktirmekle birlikte bir şey yapamadı.

Şimdi binanın yıkımı için gün sayılıyor.

Atatürk Caddesi, Heykel’in ortasında koca binayı yıkıp, yeni inşaat yapacaklar.

Bursa trafiğinin en yoğun olduğu, her gün on binlerce insanın geçip gittiği bu caddede inşaat nasıl yapılacak, aklım almıyor.

Ancak sermaye bu, her delikten içeri girer, her türlü sorunu çözer!

Bir binayı mı ortadan kaldırmayacak?