İnsan, bir bedene sahip olan, yiyip içen, gezen tozan mıdır?

Giyinen, barınan, üreyen midir?

Gören, işiten, konuşan, isteyen midir?

Tüm bunlara parasıyla en pahalısına sahip olan mıdır?

Daha önemlisi insan, doğuştan gelen canlı olmak mıdır?

Canlı bir mahlûk olmak ile insan olmak arasındaki farkı anlayamayanlar, henüz insanlığını hak edemedikleri için tüm bunlara bakıp sadece şeklî yönden insana benziyor diye kendilerini insan sanıyorlarsa yine kendileri için çok büyük hata yapmaktalar hatta kendilerine zulmedenlerdir. Dünya dediğimiz içinde yaşadığımız bu mekânda insan dışında yaşayan diğer canlılar da mevcut ve onlar da aynı şekilde yaşamlarını sürdürmekteler.

Onlarla aramızdaki farkın sadece bedensel, maddesel olmaması gerekmiyor mu?

İnsan, akleden, düşünen, sorgulayan, öğrenen değil midir?

İnsan, bilinçli, irade sahibi, seçim yapan değil midir?

İnsan, dürüst, ahlaklı, erdemli, adil değil midir?

Yardım eden, gözeten, koruyan, değil midir?

Seven, güvenilen, kendisinden emin olunan, değil midir?

Tüm yaratılmışlığa saygı duyan, yaşam hakkı tanıyan değil midir?

İnsanı, canlı mahlûk olmaktan kurtarıp insan yapan işte bu değerlerdir. Genel tanımıyla tüm bunlara insanlığa ait ortak değerler diyebiliriz. Bunların tersi var mıdır?

Birey, bencil ve egoist ise kendisine zalimdir.

Yalancı, sahtekâr, düzenbaz, dolandırıcı ise zalimdir.

Öfkeyle, hırsla, kinle, nefretle davranıyorsa zalimdir.

Cimriyse, hasetse, çıkarcıysa zalimdir.

Görevini, makamını kötüye kullanıyorsa, menfaati için çalışıyorsa zalimdir.

Zalim ise henüz insan değildir.

İnsan bedeninde olmak, şan, şöhret, makam sahibi olmak, okumuş, diploma almış olmak kişiyi insan yapmaz. İnsan olmak farklıdır! İnsan olmak başımıza gelen en büyük değer ve zenginliktir. Bizi biz yapan, bize anlam katan, bizi mutlu ve huzurlu kılan, bize yaşamın içinde kendi hayatımızı kurduran ve yaşadığımızı hissettiren kutsiyettir. İnsan, kendisine ve bu âleme insanca bakan, kendisini tamamlayan, kalbinde maneviyat olandır. Hakkaniyetle bulunurken yaptığı işi en iyi yapandır. Çok güzel bir söz vardır; Her ne yapıyor olursanız olun, o işe bakanlar o işin güzelliğinden sizin yaptığınızı bilsinler. Marangoz musun? Dünyanın en iyi, en dürüst marangozu ol! Sokak süpüren misin? En iyi süpüren ol! Memur musun? İşini en adil yapan ol! Siyasetçi misin en çalışkan, en dürüst, devlete ve millete hizmet eden ol! Her ne yapıyorsan yap ama insanca yap çünkü insanlık bir zihniyet işidir ve bu zihniyet özen ister hizmet ister sabır ve sadakat ister.

Bu sebeple insanın ırkı, rengi, cinsiyeti, yaşı, dili, dünyevî makamı, parası, şan ve şöhreti olmaz! Ya insanızdır ya da değiliz! İnsan olup olmamak ise şartlara, paraya, diğerlerine, mekâna, makama, kılık kıyafete bağlı değildir. İnsan olmak bizim kendimize, kendimizi yetiştirmemize, seçimlerimize bağlıdır. O zaman şunu sormalıyız. İnsan olmak istiyor muyuz?