Türkiye’de hangi edebiyat, sanat olayını hatta insanını kazısan altından Nazım Hikmet çıkar.

Mavi Gözlü Dev Nazım Hikmet için kültürün Mustafa Kemal’idir desek abartmış olmayız sanırım.

****

Nilüfer Belediyesi (Çok teşekkürler Mustafa Bozbey)’nin kurduğu Nilüfer Kent Tiyatrosu yeni sezona Lüküs Hayat oyunu ile başladı.

Cumhuriyet’in 10. Yılında Batılılaşmayı tüketim ve lüks üzerinden eleştirel söylemle yazılan tiyatro oyunun müziklerini Türk beşlisinden Cemal Reşit Rey ile Ekrem Reşit Rey yaptı ama metnin şiirlerini yazan kişi Nazım Hikmet Ran’dan başkası değildi.

O dönemde bu eleştirel şiiri başka kim yazabilirdi ki?

İki tane otomobil

Biri açık, biri değil

Aşçı, uşak, hizmetçiler

Dolu mutfak, dolu kiler

Hanım gider, sen gidersin

Gündüzleri çaydan çaya

Gece olur, davetlisin

Ya dineye ya baloya

Yaz gelince adadasın

Mayo giymiş kumlardasın

Etrafında güzel kızlar

Canın çeker, burnun sızlar

Hey

Lüküs hayat, lüküs hayat

Bak keyfine

***

İstanbul Devlet Tiyatrolarının seyircisizlik nedeniyle kapanma tehlikesi ile yüz yüze geldiği 1930’lu yıllarda Türk tiyatrosunun kurucu babası Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine yazılan operet-müzikal hem tiyatroya yeni seyirci kazandırdı hem de Türkiye’de en çok oynanan klasik oyun haline geldi.

LÜKÜS HAYAT,1930’DAN GÜNÜMÜZE

Nilüfer Kent Tiyatrosu Müdürü Kazım Güçlü’nün yeni bir soluk getirdiği Nilüfer Kent Tiyatrosu da bu sezon açılışını Lüküs Hayat’la yaptı.

Kent Tiyatrosu oyuncularının yeteneklerini biliyorduk; iyiler hatta çok iyiler!

Burada bir tık daha üste çıktılar, Nazım Hikmet’in en sevdiği sözcüklerden biriyle söylersem muhteşemlerdi, dehşetli güzellerdi.

****

Bilmem Can Yücel’in çeviri şiirlerin okudunuz mu? O şiiri çevirmez, Türkçe yeniden söyler.

W. Shakespeare’nin 66. Sonesini okumak bile bu düşünceyi var eder:

“Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,

Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.

Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,

Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,

Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,

O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,

Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,

Ödlekler geçmiş basa, derken mertlik bozulmuş,

Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,

Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,

Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,

Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e,

Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,

Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.”

Nilüfer Kent Tiyatrosu da böyle yaptı Lüküs Hayat için…

Yönetmen Oğuz Utku Güneş, Arzu Daştan Mutlu ile Gökçe Işıl Tuna’yla birlikte oyunu adeta yeniden yazdılar.

1930’ların Türkiye’sindeki eleştirilerin bir kısmını günümüze uyarladılar.

Nitekim oyunu izleyen, 1973 yılında aynı oyunu televizyon filmi haline getiren Türk tiyatrosunun yaşayan efsanesi Haldun Dormen, “Bildiğimiz bu Lüküs Hayat değil ama oyun muhteşem!” diyerek beğenisini dile getirdi.

98 yaşındaki Haldun Dormen’in ayakta alkışlandığını belirtmiş olayım.

****

Sahnelenen tiyatroyu eşi Nuray Özdemir’le birlikte protokolde değil halkın arasında izleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, oyunculara çiçek verdikten sonra Nilüfer’in bir kültür, sanat ve dayanışma kenti olduğu vurgusunu yaptı.

Bu arada Yılmazipek ailesini de kutlarım. Tiyatro oyununa sponsor olarak çok önemli bir iş yaptılar.

Başkan Özdemir de sahnede, Yılmazipek Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmazipek adına dikilen ağacın sertifikasını sundu.

*****

Lüküs Hayat, sınıfsal ayırımları harika bir şekilde işleyen bir oyun…

Yalılarda lüks içinde yaşayan, Batı özentisi henüz burjuvalaşmamış zenginler ile kenar mahallede yaşayan basit hırsızların aynı yolun yolcusu olduklarını Türk ezgileri eşliğinde anlatıyor.

1930’lu yıllarda Avrupa’da faşizm hayaleti gerçeğe dönüşürken, diktatör denilen Atatürk’ün döneminde tiyatrodaki eleştirileri göstermek açısından da çok önemli bir baş yapıt Lüküs Hayat…

Lüküs Hayat’tan Cumhuriyet’in kalbine bir yolculuk düşünüyorsanız, Nazım’ın gölgesindeki bu tiyatroyu izlemelisiniz.

****

Bu yazının dipnotu: Bursa’da yaşıyorsanız, oyunu kaçırmayın derim ama şehir dışındaki okurlarıma da öneririm; sadece bu oyun için Bursa’ya gelin, izleyin, beğenmezseniz, yol paranızı benden isteyin!