Son zamanlarda CHP’nin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. İktidar başta yargı ve medya olmak üzere bütün tuşlara birden basarak yükleniyor CHP’ye. Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dâhil bir çırpıda sayamayacağımız kadar çok sayıda il ve ilçe belediye başkanları yolsuzluk iddiasıyla tutuklandı. Yetmedi kurumsal olarak da hedef alınarak kayyum sopası sallandırıldı tepesinde. Olağan genel kurul süreci başlatıldığından ve en önemlisi de iktidar açısından astarı yüzünden pahalı olduğundan CHP’ye kayyum tehdidi büyük oranda ortadan kalktı ama başkanların tutukluluk hali hala devam ediyor. Ne zaman sona erecek meçhul, çünkü o meşhur iddianame hala yazıl(a)madı. Buraya bir parantez açarak hukuk fakültesi öğrenciliğimden aklımda kalan “savcı soruşturmanın kralıdır” cümlesini hatırlatıp geçeyim.
İktidar bastırıyor başta Özgür Özel olmak üzere CHP topyekûn direniyor. Sonunda biri pes edecek ama kim? Çünkü ikisi de inat edip bu savaşı sürdürürlerse, onlar pes etmese de ülke pes edecek. Bu ağır ekonomik şartlarda, sıcak savaşların hemen kıyısında bu stres ve basınca Türkiye daha fazla dayanamaz. Ya siyaset bu işe bir çare bulur ya da bu halk bu siyasete bir ayar verir. Bu yaz sıcak geçecek klişesi 40 derecenin üstüne geçen sıcaklıklarla ispatlanmış durumda ama anlaşılan sıcaklık sadece iklimsel olarak değil, siyaseten de çok artacak bu yaz. CHP biri İstanbul’un ilçelerinde her Çarşamba, diğeri Anadolu’nun çeşitli illerinde hafta sonları olmak üzere mitinglere devam ede dursun İyi Parti de ilki Bursa’dan olmak üzere mitinglere başlıyormuş.
Bütün bunlar niye yaşanıyor, niçin bu ülkenin vatandaşları olarak her yeni sabaha acaba bugün ne oldu tedirginliğiyle, endişesiyle başlıyoruz? Hiç mi rahat yok bize? Anlaşılan yok. Bu ülkenin ötekileri, ya da sırayla ötekileştirilen toplum kesimleri, solcular, ülkücüler, İslamcılar, komünistler, Kürtler, Aleviler… Hepsi Cumhuriyet tarihi boyunca devletin sıra dayağından geçti. Kurumsal olarak bu dayak faslından Türkiye’nin kurucu partisi sıfatıyla CHP uzun süre muaf tutuldu. Ama işte sonunda sıra onlara da geldi, şimdi de kendi kurduklarını söyledikleri devlet onları dövüyor. Görüntü çok hazin gerçekten, düşünsenize üzerine titreye titreye büyüttüğünüz evladınız biraz güçlenince, siz de biraz güçten düştünüz diye eline sopayı almış size vuruyor. Dayağın fiziki acısından daha beter manevi acısı vardır ki Allah düşmanın başına vermesin.
Görüntüye bakıp bu gidişle devletin CHP’yi döve döve öldüreceğini sanıp içten içe sevinenler varsa boşuna sevinmesinler. CHP’liler de boşuna üzülmesinler çünkü gördüğüm kadarıyla CHP döve bitirilmeyecek tersine döve döve zorla iktidar yapılacak. Niye zorla? Çünkü CHP şimdiye kadar ülkenin kurucu partisi olmasının avantajıyla muhalefetin konforunu yaşadı, ne olacaktı sanki Türkiye gibi sorunlu bir ülkeye iktidar olup da, nasıl olsa Baykal’ın deyimiyle kim hükümet olursa olsun CHP hep iktidardaydı. Devlet adına tüm partileri ve siyaseti denetliyor, orduyla birlikte rejimi koruyup kolluyor, gerektiğinde balans ayarı da çekiyordu. Onun için CHP’nin iktidar olmak gibi bir derdi yoktu, CHP için iktidar demek CHP içi iktidar demekti. Artık deniz bitti, devlet dile geldi dedi ki; “Ey CHP madem beni sen kurdun gel hükümet ol, denetim görevinden yönetime geç”. CHP bu sesi duymazdan gelince devlet de mecburen sopayı eline aldı.
CHP’nin yönetici kadrolarının bir kısmını tutuklayıp hapse attı, hapsin gerekçesi suç olmak zorunda değildi, suç varsa bakılır o da bulunur alayül ala olurdu ama aslolan CHP’yi mağdur kimliğine kavuşturmaktı. Çünkü bizim halkımız mağduru sever ve siyasetçinin hapis çilesi çekmeyenine de kıyıp o kıymetli oyunu vermez/veremezdi. Bir kısım CHP’liyi de dışarıda bıraktı ki bunlar da halka insinler, halkla kaynaşsınlar. Öyle ya adı halk partisi olan bir parti ben kurucuyum övünüsüyle yetinip halkın arasına karışmayı gerekli görmüyordu.
Bu yazıya fazla kara mizah kattığımın farkındayım ama CHP 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Türkiye’nin 1. partisi olup iktidara giriş sınavını kazandıktan sonra yukarıda ayrıntısını verdiğim iktidar stajına alınmış durumda. Stajının biraz zorlu geçtiği doğrudur ama Türkiye gibi büyük sorunları olan bir ülkeyi yönetmeye talip partinin bunları yaşaması da bir zorunluluktur. Yakında staj bitecek CHP göreve gelecektir, benim penceremden görünen budur.