Kerbelâ, üzeri örtülmek ve gerçeğin ortaya çıkmaması için türetilmiş öğretiyle bilindiği haliyle, Hüseyin’in, Yezid tarafından, 1345 yıl önce Kerbelâ denilen yerde öldürülmesi olayıdır.

Bir yönüyle,

Yönetimi ele geçirmek için yapılan isyanın bastırılması açısından bakan da var.

İki insanın iktidar mücadelesi, Hüseyin de isyan etmeseydi düşüncesi güden de var.

Hatta ve hatta Yezid haklıydı diyecek kadar ileriye giden de var.

Diğer bir yönüyle de,

Hüseyin masumdur ve haklıdır, hilafet babadan oğula geçmemeliydi hilafet Hüseyin’indir.

Hüseyin İmam ve gerçek Halifedir ve hakkını yedirmedi diyen var.

Başka bir yönüyle,

Hüseyin haklıydı ama yanlış yaptı, O iman öğretisine devam etmeliydi hatta biat ediverseydi ne olurdu, bu hadise din ve imanla ilgili değil siyasidir bizi ilgilendirmez diyen var.

Her üç yön de bugün insanlar arsında yaygın bir şekilde devam etmektedir ki hadisenin iç yüzünden ve temsil ettiği kutsî değerden haberi olmayanların ama samimi olup cahilcesine ama kendilerince ahkam kesmesinden kaynaklı söylemlerdir. Kerbelâ’yı görmek için İmam Hüseyin ve lanet Yezid’in görülmesi gerekmektedir çünkü Kerbelâ inançlı bir insan için geçmiş bir hadise olmayıp, iman üzerine mümin kullardan olabilmek için gerekli olan önemli değerlerden, öncelik isteyen, safını belli ederek imanî bir dik duruş sergileme durumudur ve asla geçmiş bitmiş bir hadise olmamalıdır.

İmam Hüseyin,

Allah’ın kulu ve Resulü Hz. Muhammed Efendimizin torunu, Peygamber kızı Hz. Fatıma ve Hz. Ali oğlu, İmam Hasan kardeşi, Hz. Zeynep’in abisi. Peygamber evinde doğup Kur’an, iman, tevhit, ahlak, eminlik, adalet üzerine yetişen. Kur’an’da sevilmesi istenen, pak ve hak olarak zikredilen.

Hayatı boyunca bir an ve bir kere bile Kur’an’dan, şeriattan, hakikatlerden ayrılmayan.

Kendisini, evladını, dünyayı, çıkarlarını değil imanı, tevhidi, ahlakı öncelik yapan.

Önemsediği, yaşayan Kur’an olmak.

Yezid,

Peygamber, Ehlibeyt ve İslam düşmanı Süfyan’ın torunu, Muaviye denilen ve hilafeti gasp eden lanetlinin oğlu.

Allah’ın Kur’an’da “Müşrikler” diye zikrettiği aile içinde, İslam, Peygamber ve Ehlibeyt nefretiyle yetişmiş, cahiliye dindarlığına mensup, Kur’an’da “Hayvandan daha aşağıda” denilen ve yine Kur’an’da, “Lanetli soy” olarak beyan edilen soy mensubu.

Yasaklanan, lanetlenen, haram kılınan her şeyin içinde, ahlakın, adaletin, imanın karşısında.

Önceliği kendi çıkarları, saltanatı, emmaresi olan, sarhoş, ahlaksız, zalim birisi.

Önemsediği, Ehlibeyti ve bu sayede İslam’ı yok etmek.

Buradan görüyoruz ki Kerbelâ İmam Hüseyin üzerinden hak, hukuk, adalet, ahlak, özgürlük, iman, tevhit ve tüm rahmanî vasıflar ile lanet Yezid üzerinden batılın, müşrikliğin, münafıklığın, haksızlığın, ahlaksızlığın mücadelesidir. Bu sebeple, çok önemli olan Kerbelâ deminde dahil olduğumuz taraf bizim duruşumuzu ve imana verdiğimiz değeri göstermektedir.

Hak mı batıl mı? Emmareye tâbî nefsanî saltanat mı tevhit üzerine iman mı?