Canının her istediğini yapabilmek midir özgürlük? Ne istersen alabilmek, istediğin yere gidebilmek, istediğin hayatı yaşayabilmek, istediğin gibi giyinebilmek! Özgürlük buysa özgür olmak için zengin olmak ya da tüm bunlara erişebilmek için ahlakî değerlerden ödün vermek veya suça bulaşmak gerekir. Özgürlük parayla elde edilebilen sınırsız harcama mıdır? Eğer öyleyse özgürlük, zenginlik, ahlaksızlık, duyarsızlık, suçlu olmak değil midir? Zenginler, suçlular, ahlakî değerleri hiçe sayanlar özgürse, fakirler, adil olanlar, ahlakî değer taşıyan ve bu değerlere göre yaşayan masumlar hiçbir zaman özgür olamayacak mı?

Nedir özgürlük?

Özgürlük, insanın kendi isteği ve düşüncesine göre seçimlerine yönelik, içinde ahlakî ve inançsal kurallar bulunan, saygıyı elden bırakmadan karar verme ve uygulama durumu olmasının yanında, istemediğin bir şeyi yapmamaktır ve canının her istediğini yapabilmekle, okuduğun okulla, yaptığın işle, parayla hiçbir alakası yoktur.

Yaşam bir tanedir ve insan yaşamın içinde var olmaya başlar. Ailesi, toplum, kültür, öğretiler sonucunda oluşturduğu anlayışıyla da seçimler yapıp, seçimleri doğrultusunda kendi hayatını kurar. Yaşam birdir ama hayat herkes için kendisince olmaktadır. Hepimizin, tek yaşam içinde kendi hayatları vardır. İnsanın kendisince benimsediği hayatında hem kendisi hem de toplum ve devlet için olmazsa olmaz, kanunları, ahlak ve iman üzerine kuralları, yaşamsal sorumlulukları ve inançlı olanlar için yerine getirilmesi gereken dini hükümler mevcuttur. İşte özgürlük, tek başına hiçbir değeri olmayan ama tüm bu kurallar ile birlikte en değerli olan özelliktir. İçinde saygı, sevgi, hoşgörü, anlayış gibi insanlığa ait ortak temel değerler bulunmayan, savurganlık, saygısızlık, umursamamazlık, değer vermemezlik gibi önce kişinin kendisine sonra toplum ve devlete zarar veren kaybolmuşluk ve yalnızlık gibi zulmaniyet bulunan düşünce, söylem ve eylemler özgürlük değil tam tersine, “Canımın istediği” kılıfıyla üzeri örtülen asıl köleliktir.

Egonun zulmanî özellikleri olan nefret, haset, kin, kibir, kıskançlık üzerine sadece tek taraflı maddesel bir yaşamın içinde, insanlığın önce gardiyanı sonra celladı olan emmarenin her istediğini yerine getirme zorunluluğunu hissedip getirmek özgürlük değil köleliktir. Kendi celladının her isteğini yapabilmek ve bunu yaparken saygıdan, sevgiden, hoşgörüden yana bir görüşe sahip olmamak senin canının istediğini yapma özgürlüğü değil benim insanlığımı ve özgürlüğümü elimden almak olmuyor mu? Senin saygı duyulmaya ve değer görmeye hakkın var da beni bu haktan neden mahrum bırakıyorsun özgürlük adına?

Özgürlük, insanî temel değerler sınırında, kişiye, topluma ve devlete zararı olmadan, hangi düşüncede, görüşte, fikirde, hayat tarzında olursa olsun saygı duymak, benimsemek, kabul etmek ve anlayış içinde duyulan saygıya göre yaşamaktır. Kişilerin kendi hayat tarzlarını zorla dayatarak kendisinden olmayanların özgürlüklerini ellerinden almak, özgürlüğe yapılan en büyük zarardır.

Özgürlük, önce insan sonra kul olmanın ilk şartıdır.