Michelangelo’ya nasıl böyle güzel heykeller yapabildiği sorulduğunda; “O güzellikler zaten taşın içinde var, ben sadece fazlalıkları alıyorum.” demiştir.

Michelangelo Fenomeni, ideal benliğe ulaşma kavramı ile oldukça ilintilidir. Gerçek benlik, yani olduğumuz kişi; ideal benliğimiz, yani olmak istediğimiz kişi ile ne kadar uyumluysa, zihinsel olarak o kadar huzurlu hissederiz.

Bu bakış açısıyla geliştirilen Michelangelo Fenomenine göre partnerler, ilişkilerde karşılıklı destek ve anlayış ile birbirlerinin hedeflerini şekillendirerek ideal benliklerine ulaşmalarına yardımcı olabilirler. Bu da hem bireysel hem de ilişki düzeyinde pek çok olumlu sonuç doğurur.

Bu durum üç aşamalı bir biçimde gerçekleşir. Gelin, bu durumu bir çift üzerinden örneklendirerek açıklayalım:

Algısal Onaylama: Bu aşama gözlem ve takdire dayanır.

Zeynep’in sıradan bir nesnenin fotoğrafını bile farklı bir açıdan çekerken keyif alışı, Mert’in dikkatini çeker. Mert’in teknik bilgisi ve teknolojik cihazlara olan hâkimiyeti ise Zeynep’ten takdir görmektedir.

Davranışsal Onaylama: Bu aşama destekleme ve cesaretlendirmeye dayanır.

Zeynep yeni bir fotoğraf makinesi alır fakat nasıl kullanacağını tam olarak bilemez. Mert bu konuda cesaretlendirir ve birlikte yeni makineyi keşfetmeye başlarlar. Zeynep de, Mert’in fotoğrafın sanatsal yönünü daha iyi keşfedebilmesi için onunla birlikte sergilere gitmeye başlar.

Benlik Doğrulama: Bu aşama dönüşüm ve gelişime dayanır. Artık ideal benliğe doğru bir öz hareket gerçekleşir.

Zeynep artık fotoğraf çekmek ile ilgili sezgisel yeteneğine teknik bilgilerini de ekler. Işığı ve kadrajı daha bilinçli olarak kullanmaya başlar. Fotoğrafçılık konusunda daha yetenekli hâle geldiğinde, ideal benliğine doğru öz hareketini deneyimleyecektir. Mert ise artık fotoğraflardaki duyguya da odaklanabilen bir fotoğraf gözlemcisi hâline gelmiştir.

Bu tür bir gelişim, uyum ve ortak büyümeye sebep olur. Çiftler artık daha dengeli, uyumlu ve süreklilik gösteren bir ilişki biçiminin içinde olurlar. Birbirlerinin güçlü yönlerini besleyerek ahengi yakalamışlardır.

Mert ile Zeynep artık birlikte fotoğraf gezilerine çıkar, çektikleri fotoğraflar üzerinden yapıcı eleştirilerde bulunarak birlikte öğrenmeye devam ederler.

Kısaca Michelangelo Fenomeni, sevgi ve desteğin var olduğu bir ilişkide partnerlerin, tıpkı bir heykeltıraş gibi, birbirlerini nasıl en iyi hâllerine doğru şekillendirdiğini anlatan güçlü bir psikoloji kavramıdır. Partnerlerin birbirlerini desteklemesiyle hem bireysel hem de ilişki düzeyinde güçlü bir gelişim gözlemlenir. Birey olarak özsaygı, özgüven, zihinsel huzur ve özdeğer yükselirken; ilişki bazında da uyum, daha derin bir bağ, güvende olma duygusu ve artan ilişki tatmini yaşanır.