Şeriat, Allah’ın yarattığı insandan önce kendisi sonra toplum için faydalı olması adına yerine getirilmesini istediği kurallar bütünlüğüdür. İbadetler de şeriat olarak zikredilse de özünde şeriat, insanı o ibadete uygun hale getiren ve hayatın her alanında, yaşam devam ettiği sürece, olması gereken değerdir. Şeriat ayrı ibadet ayrı dersek yanlış yapmış olmayız. İnsan, şeriata uymadan ibadet ederse, yaptığı küfür olur. Neden?
Şeriat, insan olan herkes için zorunludur çünkü insan ancak şeriat ile arzuladığı huzur, güven, rahatlık içinde yaşayabilir. Şeriat, istenileni oluşturan insanî yaşam tarzında gerekli olan tüm kurallardır yani insanın insanlığıdır. Bizlerin, çağdaş, medeni, modern olarak isimlendirdiğimiz kişisel ve toplumsal gelişim, eğitim, saygı, sevgi, hoşgörü, merhamet, yardım severlik gibi değerler ile bunların karşısında insanî kabul edilmeyip cehalet olarak isimlendirilen her şey aslında şeriatın içinde helal ve haram olarak belirtilmiştir. Nedir insanî olan şeyler?
Dürüst ve ahlaklı ol. Merhametli ol. Eğitimli, çalışkan ol gibi hepimizin kabul edeceği ve arzuladığı değerler. Şeriat tüm bu insanî değerler üzerine olunmasını emrederken, yalanı, öfkeyi, nefreti, zulmetmeyi yasaklamaktadır. Şeriata, gericilik, yobazlık, cehalet, gözüyle bakıyorsak kandırılmışız demektir çünkü şeriat Allah’ın emirlerine uymak olduğundan bu emirler içinde okumak, kendini geliştirmek farz olurken cahil kalmak yoktur. Şeriatta, el kesme ve ölüm cezası var mıdır? Evet! Şartlar yerine geliyorsa sonucunun bu olduğunu bile bile suç işleyen için vardır. Şeriatta öyle canın istiyor diye her istediğini yapmak yasaktır. Eğer sen yasak olanı yapıp, insanlara zulmedip acı çektiriyorsan ve bunu da cezasını bilerek yapıyorsan sonucunu kabul ediyorsundur. Hiç kimse başkası üzerinden cömert olup ahkam kesmesin. Şeriatı sadece suçluya verilen ceza üstünden okumak, bizi de cahil yapar.
Şeriat, Allah’ın tüm yasak, helal, haram kıldıklarıdır. Uygulamamak ise Allah’a isyandır. “Ben şeriat istemem” diyen birisi aslında, “Ben, doğruluk, adalet, ahlak ve hakkedene gerekli cezanın verilmesini istemem” demiş oluyor. Sorsak, “Sen neden dürüstlük, ahlak, adalet istemiyorsun?” diye. “Kim istemez, ben bunları istiyorum” der ama “Şeriat istemiyorum derken ne dediğini bilmiyor. Bir diğeri, “Ben şeriat istiyorum” dediğinde, “Doğruluk, adalet, ahlak, merhamet, istiyorum” demektedir. Şeriat mı istiyorsun? O zaman şeriat üzerine ol! Dürüst, ahlaklı, adilce yaşa; engel mi var? Zorla dürüstlükten, ahlaktan, adaletten uzak tutan mı var? Yok! İstediğin üzerine ol ki insan olasın!
İnsanlar her zaman olduğu gibi şeriatı da kendi çıkarları ve kişisel, haksız kazançlarını öncelik yapmak için uygulamadıklarından tanımını değiştirerek, şeriat dışında yaşam sürerek ibadet ettikleri için Allah’a isyan ederek, ibadet etmiş olmak yerine küfretmektedirler. Şeriata uyanlar, ahlak ve adaleti, dünyevî çıkarlar, mevki makam, para için terk etmezler.
Günümüzde “Şeriat” yüzde kaç komisyon ediyor?